27 Haziran 2011 Pazartesi

Paşalar yerine maşalar...

Gerçekler bazılarını acıtıyorsa bu iyi bir gelişme. Yazdıklarımdan ötürü, bakıyorum paşalar susuyor, maşalar konuşuyor veya konuşturuluyor. 'Fincancı katırları' ürkmüş mü?

Kendini gazeteci sanan bir kızcağız bana haddimi bildirmeye çalışmış. Yalakalıkla gazeteciliği karıştırmış.

CHP şahıs partisi, zümre partisi, dikta partisi değildir. Kimsenin babasının da malı değildir. Eleştirilere tahammülü olmayan CHP'li olamaz. Doğrular takdir edilir, yanlışlar eleştirilir. Eleştiriler olmadan doğrular bulunmaz. Eleştiri olmayan yerde demokrasi de olmaz.

Hadi yavrum, burda vızıltı yapma, başka kapıya.

26 Haziran 2011 Pazar

CHP Yalova Milletvekili 2. sıra adayı Alaattin Fitoz'a Yerel Basın yoluyla yanıtım.




YALOVA CHP aday adaylarından Orhan Kocadağ’ın açıklamaları.

CHP Yalova ikinci sıra Milletvekili adayı Sayın Alaattin Fitoz’un yerel basındaki açıklamalarını esefle karşıladım. Sayın Fitoz doğruları söylemiyor. Beş aday adayının seçimde çalışmadıklarını söylüyor. Her şeyden önce çalışmak, iki adayın peşine takılıp, çarşı Pazar gezmek değildir. Defalarca partiye de uğradım, seçim bürolarına da. Partim için çalıştım, evime parti bayraği ve Genel Başkanımızın posterini de astım. Karşılaştığımızda da yokmuşuz muamelesi gördüm. Özellikle Muharrem Bey açısından söylüyorum.

Peki, siz üzerinize düşen görevi yaptınız mı? Bu beş aday adayını çağırıp, görüşlerini ve gönüllerini aldınız mı? Onlara ihtiyacınız yokmuş gibi davrandınız. İnsanları karalamak bu kadar kolay olmamalıdır. Bunu ne yazık ki İl Başkanımız Sayın Cemil Fitoz da yapmadı. Hatta aday adayları ile görünmekten bile imtina etti.

Ayrıca Sayın Alaattin Fitoz aday adaylığını açıklarken, basın karşısında başvuru sürecinden önce aday adaylığını açıklayan (buna Sayın Muharrem İnce de dahildir.) dört aday adayını siyasi etiksizlik olarak niteledi.

Ayrıca Milletvekilimiz Sayın Muharrem İnce’nin de şovlarını terk etmesini öneriyorum. Haddini aşan söylemlerinin neleri kastettiğini çok iyi biliyoruz. Sıkışınca çark etmeyi de çok iyi becerdiğini de biliyoruz. Rahatsızlıklarını dile getirip, yönetim kademelerinden istifa ederek ayrılan on altı partili arkadaşımız için bu söz söylenmemiştir. Kaldı ki huzurlu çalışma ortamı bulmayanların istifa hakları da vardır. ‘’İrlandalılar’’sözünü yıllar önceden kimler, hangi kesim için kullandığını çok iyi biliyoruz. Seçim arifesinde İl ve İlçeden yirmiye yakın yöneticilerin neden istifa ettiklerinin iyi irdelenmesi gerektiğini vurguluyorum. Yıllardan beridir Yalova’da ne sıkıntılar yarattığı bilinmektedir.

Bu söylemini yıllardan beridir Alevi, Doğulu ve Güney Doğulu Kürt kökenli partili yurttaşlarımız için kullandığını herkes bilmektedir. Üç dönemdir şans eseri merkez yoklamaları ile sıralanıp, milletvekili oluyor. Hele bu dönem lidere verilen oylar sayesinde seçildi. Açık ve net olarak vurguluyorum ki, ‘’İrlandalılar’’ olarak nitelediği kesimin oyları ile seçildi.

Kendisine bir öneride bulunuyorum: Önce kendi köyünden muhtar adaylığını denesin. Seçilirse, ondan sonra CHP Genel Başkanlığına oynasın. Köyü olan Elmalık köyünde bin küsur seçmenin üç yüz küsur oyunu alabildi bu seçimde. Milletvekili olan bir adayın kendi köyünde tulum çıkarması gerekmez mi? Bu seçimde adayını hiç tanımadığı bir partinin adayına, bu köy seçmeni yedi yüze yakın oy vermiştir. Bu iş, başlı başına değerlendirilmesi gereken bir olay değil midir? Bu  öyle kolay bir iş değil. Bir iki şovla da olmaz. Köşe yazarlarından alıntılar yaparak, kürsüden bağırıp çağırarak genel başkan olunmaz. Hele bu dönem Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun rüzgârı olmasaydı Milletvekili olması mümkün değildi. Bu konuda Yalova’da bir anket yaptırmasını   öneriyorum.

Bu nedenle diyorum ki Sayın Muharrem İnce birilerinin maşası olmasın, çok çabuk gaza gelmesin ve yerini bilsin. ‘Yeni CHP değil, yeniden CHP’ söylemi, hizipçi ve statükocu CHP’yi geri getirmekle, CHP’yi bugünkü baraj sisteminin atlına düşürecektir. Bunu görmemek için bilgisiz olmak gerekir. 2003 yılında Yalova’da parti binasında 6-7 kişi ile yaptığı gizli toplantıyı anlatırsam kendisi için iyi olmaz. Bugüne kadar sustuysam, şöven tavır ve davranışlarını anlatmadıysam parti zarar görmesin diyedir.

Dilerim yeni tüzükle parti içi demokrasi gelişir ve dengeler rayına oturur, bu tür zihniyetler son bulur. Küçük olsun benim olsun, bir şey olunacaksa ben olayım anlayışı artık son bulmalıdır. Statükoculuğa, hizipçiliğe ve şövenizme son verilmelidir.

Bir konuya daha değinmek istiyorum. Bunu Yalova’da tüm CHP üyeleri iyi bilirler. Hatta Genel Merkez bile biliyor. Parti binası toplantı salonunda Genel Başkanlarımızın resimlerinin asıldığı bir köşe vardır. Orda eksikler olmasına rağmen, bir de fazlalık olarak en son bölüme de Sayın Muharrem İnce kendi resmi astırmıştır. Eleştirenlere de meydan okurcasına, ‘Hiçbir Allahın kulu o resmi oradan indiremez’ yanıtı olmuştur. Ayrıca parti binasındaki basın açıklamalarında da, ‘ölümüne  Yalova’dan adayım. Birinci sırayı hayal edenler avucunu yalasın’ söylemleri ile kendisinden başka yedi aday adayına meydan okumuştur. Ayrıca Yalova’da ön seçim olsaydı birinci sırayı da kendisi hayal edemezdi. O da bunu iyi biliyor. Seçim süresince, ‘Genel Başkalığa hazırlanıyorum, önümüzdeki kongrede Genel Başkan olacağım’ söylemleri Yalova’da yaygın. Biz komplo teorisyeni ve komplocu değiliz.

Bu nedenle diyorum ki, her kes kendini ve yerini iyi bilsin, CHP’ye yakışmayan söylem ve davranışlardan uzak dursun.

                                                                                 Orhan Kocadağ