KİŞİLER
DEĞİL, SAĞLAM GÖRÜŞLÜ ÇOĞULCU ÖRGÜT
Kişilerin
değil, görüşlerin güçlü olduğu örgütlü bir parti olmak zorundayız. Kişi güçlü olursa
vesayet ve paralelinde biatcılık da gelişmiş olacaktır. Bu tablo da skolastik
ve statükocu bir dar anlayışı meydana getirecektir. Bu anlayışı sürdüren bir
parti büyümez, aksine erir.
Yalova
CHP örgütü bu konuda bir milat yaşadı diyebilirim. Yıllardır çoğumuzun özlemini
yaşadığı parti içi demokrasi nihayet ucunu gösterdi. Deniz Baykal’la yaşanan
“….izim”cilik yol ve yöntem değildi, kaybetti. Bu anlayış hem partiye kan
kaybettirdi, hem de ülkeye zarar verdi. Bu anlayış tamamen ortadan kalkmış da
değildir ne yazık ki. Bu anlayışın etkisinde kalıp, kendini örgütün çok üstünde
görerek siyaset yapanlar, artık bu yöntemle bir yere varılamayacağını
anlamalılar. Az olsun benin olsun anlayışıyla değil, çok olsun hepimizin olsun
demokratik anlayışla hareket edilmelidir. Aksi halde gün gelecek, o az olsun
anlayışında olanlar silinip yok olacaklardır. Sürekli aynı vitrinle sergilenmek
bıkkınlık noktasında ilgi çekmeyecektir.
Bugün
aldığım bir haber beni partimin geleceği adına çok sevindirdi ve umutlandırdı.
Haksız ve sudan bahanelerle Yalova İl Başkanı adayı olan Orhan Koçal’ı disipline
vermişlerdi. İl Disiplin Kurulu hangi gerekçelerle (etki, baskı var mı, yok mu
tam bilemem) kınama cezası verdi, aklım ermedi. Nihayet Yüksek Disiplin Kurulu
ki, onlarda aklı ermemiş olacak, bu cezayı onaylamadılar ve verilen cezayı
kaldırdılar. Bu olumlu bir gelişme. İl Örgütü açısından ibretle ders alınacak
bir olay. Talimatlarla hareket etmenin partiye ve örgüte bir şey
kazandıramayacağını anlamalılar. Bu tür davranışların partiye zarar verdiğini
ve vereceğini bilmeliler. Dilerim bu konuda ve bundan sonraki benzer konularda
demokratik görüş ve anlayışlardan sapmadan, partilileri ötekileştirip,
ayrıştırmadan hareket ederler.
Tekrar
tekrar vurguluyorum, Cumhuriyet Halk Partisi vesayet ve biatla büyüyecek,
çoğalacak bir parti değildir. Yerelde ve genelde iktidar olmamız için yelpazeyi
geniş tutup, tüm toplum katmanlarıyla kucaklaşmamız gerekiyor. Buna kafası
basmayan varsa lütfen köşesine çekilsin. Gücümüzü demokratik yollarla
göstermeliyiz. Her durumda sandık yöntemini kullanıp, halka bu güçle gitmeliyiz.
O zaman göreceksiniz, yüzde yirmi, yirmi beşlik bir oranla değil, yüzde kırk,
kırk beşlik bir oranla çoğalıp, büyüyeceğiz.